Kendine Nasıl Davranıyorsun?
Eskiden zihnimin sürekli bir şeylerle meşgul olmasını normal zannederdim. Gün içinde yaşadığım ya da yaptığım bir şeyi akşamları tekrar tekrar düşünür, keşke şunu şöyle yapsaydım, orda şunu deseydim diye kendime saatlerce işkence edip dururdum. O anda var olamaz, sevdiklerime zaman ayıramaz, boşu boşuna kendimi en ağır şekilde yargılar ve sonucunda hiçbir şey elde edemezdim. O günü tekrar tekrar yaşadığım esnada hiçbir şeye konsantre olamaz, en sevdiğim kitabı bile okuyamaz, filmi seyredemez, içime kapanıp, dalgın dalgın dururdum. Ve en kötüsü bunda hiçbir tuhaflık bulmazdım.
Sonradan öğrendim ki insanların %75’i ya geçmişin pişmanlığı ya da geleceğin endişesi yüzünden anda yaşamıyorlarmış. Anda var olamamak, o anı yaşayamamak, farkına varamamak, kendini gereksiz yere yargılamak sadece bana mahsus değilmiş yani. Ve hatta fark ettim ki, bu hayatta en acımasızca yargıladığımız kişi çoğunlukla kendimiziz. Kendimi bilinçsizce yargıladığımı fark ettiğimde uyguladığım bir teknikten bahsetmek istiyorum. İçimde küçücük, şefkate muhtaç bir çocuk olduğunu ve benim sürekli ona kızıp, şunu yapamadın, bunu beceremedin diye azarladığımı hayal ediyorum. O zaman içimdeki çocuğa çok acıyor ve bunu yapmayı bırakıyorum. Kendimizi her yargıladığımızda uygulayabileceğimiz bir şey bu. Yavaş yavaş kızmayı bırakıp daha çok sevmeye başlayabiliriz böylece.
Kendi sağlığımız için bu durumu değiştirmemiz şart! Meditasyon bunun en güzel aracı. Tabi zihin bu kadar meşgulken meditasyon yapmak da mümkün olmuyor. Bu yüzden sabah kalkar kalkmaz ilk iş meditasyon yapmak gerek. Henüz zihin kendine takacak bir şeyler bulmamışken. Meditasyonla beraber hem kendimizi dinlemeyi öğreniyor, hem zihnimizin ne kadar ve nelerle meşgul olduğunu fark edebiliyoruz. Konsantrasyonumuz ve farkındalıklarımız artıyor. Geçen ay kendimi yine derin derin o günün analizini yapıp, konuşmaları tekrar tekrar zihnimden geçirdiğimi fark ettim. Meditasyon sayesinde zihnime dış bir gözle bakmayı öğrenmemiş olmasaydım, bunun farkına varmayacak ve yine saatlerimi harcayacaktım. Neyse ki kısa sürede fark ederek, saatlerce sürecek işkenceden kurtardım kendimi.
Karar: Geçmişin hesabını yapmak uğruna kendimi yargılamaktan vazgeçip, anın tadını çıkarmayı öğreneceğim. Anda var olmanın, sevdiklerime zaman ayırmanın, sevdiğim şeylere konsantre olmanın kıymetini bileceğim.